Herşeyin Kırıldığı An

Beau bu sefer dijital saatin sesiyle uyanmamıştı.Onu uyandıran garip bir içgüdüydü.Garip ve onu rahatsız eden bir içgüdü.Hızlı bir biçimde yorganı üstünden attı ve yataktan kalktı.Yine sıcaktan boğulmaya başlamıştı Hızla buza dolabına gitti.Kapağı sanki kırarmışçasına açtı ve içinden soğuk su dolu bir sürahi bulup kafasından aşağıya boşalttı.Garip birşey olduğunu biliyordu.İçindeki kurt ona resmen haykırıyordu olayı.Beau yarı çıplak bir halde dışarı fırladı ve havaya atladı.Atladığı gibi siyah kürklü bir kurda dönüşmüştü.Hızla ormanın içine daldı.

Beau iyice rahatsız olmaya başlamıştı.İçindeki o his onu daha çok rahatsız etmeye başlamıştı.Beau lanet okurmuş gibi gürültülü bir şekilde kükredi.Hızını biraz daha arttırdı.Birkaç dakika sonra çalılıkların arasındaydı.Görünen tek kişi Chris ti.Beau hızla insana döndü ve Chris'e doğru yürüdü.Birden Chris'in "Bitti" dediğini duydu.Bunun ne anlama geldiğini bilmese de irkilmişti.Gerçekten bir problem vardı.Beau birkaç adım daha attı ve "Dostum..." diye mırıldandı.Birden Chris "Görüşürüz evlat" demişti.Bu onu daha da gerdi.Chris ormana daldığında Beau büyük bir üzüntüyle tekrar kurda dönüştü ve hüzünlü hüzünlü ulumaya başladı.Rahatlayana kadar durmadı.Alfa kurt onları terk etmişti.Oysaki iyi bir liderlere ihtiyacı vardı.Birden çarpılmışa döndü.Beau Beta'ydı.Demekki artık o Alfa olucaktı.Beau hızla kafasını bir kayaya vurdu ve tekrar hüzünle uludu.Tekrar Chris in gittiği yere baktı.Sonra da arkasına dönüp eve doğru hızla koşmaya başladı.

Samaire plajda biraz dolaştıktan sonra gecenin sessizliği ile birlikte biraz başını dinlemek istemişti.Ne kadar karanlık bir geceydi.Aynı zamanda sessiz.Buz kesmiş gözlerini gökyüzüne dikerek izlemeye başladı.Kara bulutların hareketini bir müddet izledikten sonra gözleri ormana kaydı.Ne kadar da sessiz bir geceydi.Orman ise onu içine çekiyormuş gibi his vardı içinde.

Boynuna doladığı eşarbı biraz gevşeterek etrafına bakınmaya başladı.Gidip gitmemek arasında kalmışken burnuna hiçde yabancı olmayan bir koku geldi.Yüzüne büyük bir gülümseme yayılarak ormana doğru koşmaya başladı.O hızlandıkça tenine çarpan rüzgarın etkisiyle derisi yüzülüyor onun yerine koyu renkli kıllar çıkmaya başlıyordu.Tamamen dönüştükten sonra kendisine bakınarak ulumaya başladı.Oldukça büyük ve iriydi.Normalde bir kurtkız bu kadar iri olabilir miydi?Normal insan hali ise o kadar da olgun ve büyük değildi.Garip bir duyguydu bu.Çok zevkliydi.Duyduğu kokuya doğru hızla yaklaşıyordu.Onu kaybetmek istemiyordu.

Çok yaklaştığını hissedince daha da hızlandı.Ardından ise bir ses.Onları bulduğunda ağaçların arkasından onlara bir müddet bakındı.Orada duran bir kutadam görünce yüksek bir sesle bir kez daha uluyarak kendisini onlara gösterdi.Orada duran iri kurtadama bakarak kısa bir şekilde uluduktan sonra onların etrafında daireler çizmeye başladı.

Beau hüzünlü uluma seranatını durdurdu.Çok fazla kurt adam sezmişti.Hüzünlü bir kurt gülümsemesi koydu yüzüne ve artık Beta kurt olan Cage in yanına kadar zıpladı.Tam yere düşücekken gece gibi siyah olan kürkü yok oldu ve içinden kaslı Beau çıktı.Yere yumuşakça indi ve gülümseyip "Merhabalar" diye bağırdı.Sonrada baş parmağıyla kendini gösterip sakin bir ses tonuyla "Ben Beau" dedi.Sonra işaret parmağını Cage e yöneltti ve "Bu da Cage" dedi.Yavaş adımlarla ufak tefek olan kıza yaklaştı ve gözlerini garip bir şekilde ona dikip "Çok ufaksın" dedi.Sonra da sırıtıp "Ama bu normal.Zamanla gelişip büyüyeceksin ve sonunda dev gibi olucaksın" dedi.Bir yandan da eliyle büyük işareti yapıyordu.Daha sonra yüksek sesli ulumayı duydu.Ses tonuna bakılırsa dişiydi.Erkeklerinkinden daha inceydi ve narin bir ses tonu vardı.Ellerini ağzına götürdü ve "Meeerr-haaaa-baaaa" diye bağırdı.Sonra da kızın kendini göstermesini bekledi.

Samaire dairelerine çizmeye ara vererek oraya gelen kurtadama bakıyordu.Kimdi şimdi bu.Çok iri bir yapısı vardı.Ardından orada duran kızla konuştuklarını dinledikten sonra kıza bakarak hafiften sevinçle hırladı.Ardından da yeni gelen kurtadama bakındı.Adı beyninde yankılanıyormuş gibi hissediyordu kendini.Beau ve Cage diyerek bir müddet sessiz kaldıktan sonra Beau'nun kendisiyle konuşmasıyla hafiften hırlayarak pençelerini havaya kaldırmasıyla yeniden eski haline döndü.Hemen arkasından yüzünü kapatan saçlarını aralayarak karşılarında duranlara bakındı. "Merhaba bende Samaire" diyerek onlara doğru yaklaştı ve üzerini düzeltmeye devam etti.Havayı derin derin soluyarak "Memnun oldum." diyerek gözlerini onların üzerine dikti.Ardından soğuk ve keskin bakışlarını gökyüzüne çevirerek burada ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.Ardından başını önüne çevirerek onlara birkaç adım daha yaklaştı.Ardından ise yırtılmış olan badisine bakarak elleriyle yırtılmış olan kısmını kavradı ve orayı tamamen yırtarak badisine yeni bir model verdi.Hafiften sırıtarak üzerine bakındı.Daha sonra ellerini yüzüne götürerek gözlerini ovaladı ve bakışlarını tekrardan karşısında duranlara çevirdi.

Beau yeni gelen kıza baktı ve gülümsedi.Güzeldi.Vahşiydi.Kurtkız olmaktan zevk duyuyordu.Tam ona lazım olan türde bir kurttu.Ellerini ensesinde birleştirdi ve kızı inceledi.Badisini yırtarken gözlerini kıstı vegürültülü bir biçimde ıslık çaldı.Beau bu kızda özel birşeyler hissediyordu.Gözlerini kızın gözlerine dikti ve elini kıza uzatıp "Hoş geldin Samaire" diye mırıldandı.Sonra da tatlı bir biçimde gülümsedi ve elini tekrar ensesine koyup "Heralde sen nasıl dövüşeceğini biliyorsundur Samaire" dedi kurnazca.Sonra da yeni gelen kızı gösterip "Yoksa sen sadece onun daha iri halimisin?" dedi.Amacı onu sinirlendirmek ve yeteneklerini görmekti.Böylece ona sürüde uygun bir şekilde davranabilirdi.

Samaire karşısında duran kaslı adama bakıyordu onun gülümsemesine karşılık olarak oda gülümsedi.Samaire bir ıslık sesi duyması üzerine hafiften gülümseyerek kendisine uzanan eli sıkarak "Hoşbuldum." diyerek gülümsedi.Ardından ise Beau'nun sözleri üzerine gözleri kocaman açıldı.Yüzündeki gülümsemeyi yok etmeden gözlerini kısarak Beau'nun gözlerine dikti. "Elbette biliyorum Beau." diyerek ellerini saçlarının arasına götürdü.Ardından orada duran kıza doğru ilerledi.Derin bir nefes aldı ve devam etti "İlk dönüştüğüm günü hatırlıyorum da.." diyerek sinsice gülümsedi.İlk dönüştüğü zaman birçok kişiyi yok etmişti.Bunları hatırladıkça öfkesi daha da artıyordu.Ardından ellerini yüzüne götürerek gülmeye başladı.Bir müddet sessizce güldükten sonra ellerini aralayarak Beau'ya baktı."Ben çok çabuk sinirlenmem Beau." diyerek saçlarını geriye savurdu..

Beau bu kızdan iyice etkilenmeye başlamıştı.Erkek gibiydi.Güçlü bir kişiliği vardı ve Beau yu etkileyen bu kişiliğiydi.Beau yavaşça Samaire ye doğru yaklaştı ve hafifçe eğildi.Şimdi Samaire nin boyundaydı.Beau sevimlice gülümsedi ve "O kadar emin olma.Şimdi bile titriyorsun Samaire." dedi.Sonra da biraz geri çekildi.Kendini hazırlamalıydı.Kız güçlüydü ve kontrolden çıkarsa kim bilir nasıl zarar verirdi.Beau bunu düşününce kısa bir kahkaha attı ve tekrar kıza baktı.Kendine güveni tamdı ve ne dediğini biliyordu.Kurtkızlık onun için bir lanet değil aksine bir rüyaydı.Beau ellerini ensesine koydu ve beklemeye başladı.

Samaire titremeye başladığını hissedebiliyordu.İçinde büyüyen öfkeye engel olamıyordu.Güçlerini göstermek istiyordu.Kendisi ispatlama arzusu içindeydi.Ama bunu yapmamakta kararlıydı.Ne yapacaktı ki.Hiç birşey yapamazdı..Ellerinin titremesine engel olabilmek için birbirleriyle birleştirdi ve derin derin soluklanmaya başladı.Ardından ise kendisine yaklaşan Beau'ya bakarak gülümsemeye çalıştı."Sanırım haklısın." diyerek ellerini birbirinden ayırdı.Kollarını birbiriyle birleştirdi.Arkasına dönerek bir ağaca dayandı.Dönüşmeli miydi yoksa kendisini yatıştırmalı mıydı?

Beau birisini baştan çıkarmasını biliyordu.Nasıl olmuştu da onu bu kadar öfkelendirmişti.Kendisinin ne kadar güçlü olduğunu mu öçmek istiyordu yoksa.Hırıltılı sesler çıkararak ellerini ağaca götürdü.Tırnakları ile birlikte ağacın kabuğunu soyuyordu.Birden tırnaklarının büyüdüğünü hissetti.Artık tırnakları yerine o uzun pençeleri vardı.Elleri kıllanmaya başlamıştı.Bir müddet sonra ise her yanı kılla kaplanmıştı.Koyu renkli kürkü ay ışığıyla birlikte parıldıyordu.Büyük bir hızla arkasını döndü ve uğulamaya başladı..


Siyah kürkünün bir kısmı karanlıkla birlikte gözlerden silinmişti.Karanlıkta parıldayan gözlerini Beau'ya dikmişti.Kendisinden birşey bekliyor gibiydi.Hırıltılı sesler çıkarmaya devam ederken görünmeyen bölümünü Ay ışığı sayesinde gözler önüne sürdü.Bir kurtkıza göre çok iri yapılı ve büyüktü.Belkide bu kadar büyük olmasının nedeni içinde büyük bir yer kaplayan öfke yüzündendi.Çok hırçın bir yapısı vardı.İnsanlara güvenmiyordu.En son bunu yaptığında güvendiği kişi yüzünden ömrünün uzun bir bölümünü karanlık bir odada,yıllarca çalışarak geçirmişti.Tüm bunlar aklına gelince kendine engel olamıyordu.Gözlerini Beau'dan ayırarak gökyüzüne dikti.Parıldayan Ay'a bakarken birden öfkeli ve acılı bir şekilde uğulamaya başladı..

Bir çılgınlık yapmaktan korkuyordu.Kendisine hükmedemiyordu.Pençelerini ağacın gövdesine geçirerek içindeki öfkenin geçmesini bekledi.Sakinleşmeye çalışıyordu ama bu konuda hiçde başarılı sayılmazdı.Bunu en son yaptığında masum insanları öldürdüğünü hatırlayınca pençelerini ağacın gövdesinden çıkardı ve olduğu yere çöktü.O sırada eski haline dönüşmüştü.Gözlerini kapatan saçlarını çekerek masum bir şekilde karşısında duranlara bakındı.

Beau nun gülümsemesi yavaşça soldu.Bu kız onu büyülemişti.Gözlerini kızdan alamıyor gibiydi.Yavaşça ellerini ensesinden çekti ve yavaş adımlarla kızın yanına oturdu.Fırın kadar sıcak vücudu oturduğu anda ıslak çimenleri kurutmuştu.Beau sanki daha sıcak hissetti ve kendini serinletmek için elini salladı.Sonra da bir elini çekingence kızın omuzlarına sardı ve kafasını Samaire nin omuzlarına koydu.Gözlerini kapatıp "Üzgünüm" diye mırıldandı.Sonra da kestane rengi gözlerini açıp "Sadece eğlenmek istemiştim.Ama seni kırdım sanırım" dedi ve Samaire yi iyice sıktı.Nedense çok rahat hissediyor ve ordan ayrılmak istemiyordu.Sonsuza kadar o şekilde oturabilirdi.Yavaşça kafasını kaldırdı ve Samaire nin gözlerinin içine bakmaya başladı.Gözleri çok güzeldi.Şu an onlar Beau için bir elmastı.Beau sevgiyle gülümsedi ve bir eliyle Samaire nin saçlarıyla oynamaya başladı.

Samaire çok mu kızgındı yoksa üzgün mü? Bunu kendisi bile bilmiyordu.Kendisini dinleyemiyordu o an.Kalbi deli gibi çarpıyordu.Derin derni soluklanmaya başladı.Ardından ise yanına oturan Beau'ya bakarak gülümsedi.Oda çok terlemişti.Ya hava çok sıcaktı ya da kendsine öyle geliyordu.Birden omuzunda bir sıcaklık daha hissedince gözleri kocaman açıldı..Ardından ize Beau'nun sözleri üzerine "Hayır..Kesinlikle beni kırmadın Beau." diyerek onun yüzüne bakındı.Kendisine iyice sarıldığını fark edince sadece gülümsedi.Kendisini çok mu mutlu hissediyordu o şekilde..Beau'nun kalp atışlarını duyabiliyordu kendisininki kadar hızlı değildi.Gayet soğukkanlıydı.Bu Samaire'nin çok hoşuna gitmişti.Üstelik Beau'nun gözlerine kenetlenmişti kendi gözleri..Beau'nun gözleri parıldıyordu Samaire yüzünün kızardığını hissedebiliyordu.Ne oluyordu şimdi? Samaire dalgın bir şekilde Beau'nun gözlerine bakmaya devam ederken şaçlarında bir hareketlenme hissetmişti.Buna inanamıyordu yoksa Samaire utanmış mıydı? Bu ilk defa oluyordu bu kendisini çok şaşırtmıştı.Bu gece onun için eşsiz bir geceydi çok mutlu olduğunu hissediyordu içi kıpır kıpırdı.Beau'nun gözlerine bakmaya devam ediyordu..Utangaç bir şekilde gülümseyerek kendi ellerini birbiriyle ovuşturmaya başlamıştı.Yine oluyordu bunu her zaman yapardı.Artık Beau'nun gözlerine bakamıyordu.Başını öne eğmiş bir şekilde elleriyle oynamaya devam ediyordu...

Beau nunda yüzü pembeleşmişti.Ona göre yanında bir tanrıça oturuyordu.Beau sonsuza kadar onla birlikte olmak ve hayatını onla geçirmek istiyordu.Samaire ye biraz daha yaklaştı ve kızın çenesinden nazikçe tutup yüzüne doğru çevirdi.Şimdi o güzel gözleri daha net görebiliryordu.Bir eliyle Samaire nin yanağını okşadı ve gülümsedi.Yüzünü onun yüzüne biraz daha yaklaştırdı.Onu şu an burda öpebilirdi ama cesaret edemiyordu.Ya tepkisi ters olursa diye düşündü Beau.Onu birdaha hiç görememek vardı bu işin ucunda.Beau umutsuzlukla Samaire nin yüzüne baktı.Sonra da nazik ve sevgi dolu bir ses tonuyla "Bu iyi işte" diye mırıldandı.Sonra da elini Samaire nin saçlarının arasına soktu.En azından ona dokunabiliyor ve onun güzel kokusunu içine çekebiliyordu.Bu da birşeydir diye düşündü Beau ve tekrar Samaire ye sarıldı.

Avuç içlerinin terlediğini hissedebiliyordu.Kalp atışları iyice hızlanmıştı,hızlı bir şekilde soluk alıp vermeye devam ediyordu.Birden çenesindeki el onu kendisine çevirmişti.Artık gözleri Beau'nun gözlerinin hedefindeydi.Buna ne kadar daha dayanabilecekti ki.Beau'nun gözlerindeki parıltıyı gördükçe kalbi delice çırpınıyordu.Beau elini yanağında gezdirirken kendisini çok mutlu hissetti.Artık Beau'nun yüzüne dah da yakındı.Beau yoksa kendisini öpecek miydi? Eğer bunu yaparsa Samaire'nin tepkisi nasıl olurdu? Belli ki Beau buna cesaret edememişti.Samaire bunun üzerine masumca güldü.Teninde Beau'nun sıcaklığını hissediyordu.Kendisine sarılması üzerine Samaire de kollarını ona doladı.Şimdi kokusu daha da net geliyordu.Başını Beau'nun omuzlarına gömerek kokusunu içine çekti.Ona çok sıkı sarılıyordu.Kendisini bırakıp gitmesinden korkuyordu.Şimdi Samaire ne yapacaktı Beau'ya güvenebilir miydi? Ona öylesine güvenmek istiyordu ki bunu birdaha yapmayacağına söz vermişti.Herşeyi zamana bırakmaya karar vermişti.Şimdi sadece bu anın tadını çıkarmak istiyordu.Sadece Beau ve kendisi...

Beau Samaire ye tekrar baktı.Bu kız ona ne yaptıysa artık onun için yaşıyordu.Beau gülümseyip Samaire yi alnından öptü ve "Bana ne yaptın?" diye gülümseyerek sordu.Sonra da dudaklarını Samaire nin elmacık kemiklerine koydu ve "Sıcaksın" diye mırıldandı.Bir eliyle de Samaire nin yanağını okşuyordu.Eli pürüzsüz cildinin üzerinde giderken Beau Samaire ye dokunmanın mutluluğuyla gülümsüyordu.Yavaşça Samaire yi kollarının arasına aldı ve onu yerden kaldırdı ve sarsmaya başladı.Bir yandan da gülüyordu.Birkaç saniye sarstıktan sonra gülerek Samaire yi yere bıraktı ve yanına uzandı.Hala gözleri Samaire nin üzerindeydi.Hayranlıkla "Çok güzelsin" diye mırıldandı.Sonra da Samaire nin saçlarının uçlarıyla oynamaya başladı.

Samaire kendisine ne olduğunu anlayamadan kendisini Beau'nun kollarında bulmuştu.Ne kadar da hızlı olmuştu herşey..Ama nedense içinde buna dair kötü bir his yoktu.Bu da kendisini mutlu ediyordu.Beau'nun yüzüne tekrar bakınca doğru bir karar verdiğini düşünüyordu.Ona güveniyordu.Hemde çok güveniyordu.Alnında Beau'nun sıcaklığını hissettiğinde içinde garip bir duygu belirmişti.Ardından ise söyledikleri.Gülerek Beau'ya bakıyordu.Kendisini onun yanında hissettiği kadar hiç mutlu hissetmemişti.Aslına bakılırsa yaşamı boyunca kaç kez bu kadar mutlu olmuştu ki.Yere uzandığında gözleri Beau'nun gözlerindeydi.Yanına uzanmasıyla oda yönünü Beau'ya çevirerek elini onun yanağına götürdü ve okşamaya başladı.Islak dudaklarını aralayarak "Beau sana güvenebilir miyim?" diyebilmişti.Sonra da kendi kendine "Bunu sormak için çok geç değil mi Samaire?" hâlâ eli Beau'nun yanağındaydı.Gözleri ile onu süzmeye devam ediyordu...

Beau sevgi dolu bir şekilde güldü.Yanağının üstündeki eli iki eliyle tutup öptü ve Samaire ye bakmaya devam etti.Çok sevgi doluydu.Beau ona sonsuz güveniyordu ve ona bir şey olmasına katlanamazdı.Beau Samaire yi iki eliyle tutup üstüne aldı.Üstündeki Samaire ye sevgi dolu bir şekilde baktı ve "Bu sana bağlı..." dedi.Sonra da gözleri Samaire nin gözlerinden dudaklarına kaydı.Pespembe dudaklara başparmağıyla dokundu.Hala öpmekten çekiniyordu.Birşey olmasından öyle çok korkuyordu ki...Beau kafasını hafifçe salladı ve bu düşünceleri beyninden kovmaya çalıştı.Sonra da "Samaire..." diye mırıldandı ve elleriyle Samaire nin yüzünü tutup kendi yüzüne yaklaştırdı.Gözlerini kapattı ve dudaklarını Samaire nin dudaklarına dokundurdu.