James Dean Caliente Vampir
Mesaj Sayısı : 1 Irk : Vampir Ruh Haliniz : Kayıt tarihi : 25/04/09
Güç: (94/100) Hız: (95/100) Çeviklik: (93/100)
| Konu: James Dean Caliente C.tesi Nis. 25, 2009 12:08 pm | |
| Rütbe : VampirÖrnek Rp :
Haftanın şimdiye kadarki en yoğun günü sona ererken , sabahtan beri aşırı derecede ziyaretçi ağırlamış , çeşit çeşit tablolarla dolu , gayet sade ; içerisinden geniş bir masa ve ziyaretçileri ağırlamak için bekleyen iki rahat tabureden başka bir de son derece ihtişamlı bir şekilde odanın iki yanına konulmuş iki kitaplık bulunan , genel hatlarıyla kare denilebilecek odanın üzerine uykulu bir sessizlik çökmeye başlamıştı . Odada tablo sakinlerinin nadiren çıkardığı bazı garip sesler sayılmasa söylenebilecek tek hayat belirtisi , geniş masasının arkasındaki sandalyesine kurulmuş , bir yandan sol eliyle simsiyah saçlarıyla uğraşırken , bir yandan da diğer eliyle masaya çeşitli aralıklarla vurup garip bir ses uyumunun oluşmasını sağlayan , renkli gözlü adamın neden olduğu hareketlilikti . Noah , yan tarafta çok yaşlı bir büyücünün onun kadar yaşlı gibi görünen tablosundan gelen , kulak tırmalayıcı bir öksürük sesiyle derin düşüncelerinden sıyrılıp irkildi . Bir saniye içinde de masaya istemsizce vurduğunu fark edip çıkardığı garip sese son verdi . Koltuğunda hafifçe gerileyip , kollarını iki yana açtıktan sonra iyice gerildi ve atik bir şekilde koltuğundan fırladı . Sabahtan beri – koltuğu her ne kadar rahat olsa da – oturup durmaktan aşırı derecede bunalmıştı ve devamlı aynı şekilde duran ayakları da duruma isyan etmeye başlamıştı . Şimdi ayağa kalkmış , daha önce defalarca görmesine rağmen adeta hiç görmemişçesine odada dolanıp , etrafındakileri inceliyordu . Aslında tek amacı biraz ayaklarını hareket ettirip , üstüne çöken uykuyu dağıtmaktan başka bir şey değildi . Önce sol tarafa yönelip kitaplıktaki siyah kaplı , eski bir kitabı görmeyen gözlerle karıştırdı ; sonra da kapıya yönelip dışarıyı şöyle bir kolaçan etti . Yapacak başka bir şey bulamayınca da adımlarını ağırdan alıp tekrardan masasına doğru yöneldi . Oturmak için koltuğuna elini atmıştı ki aklına gelen yeni fikirle irkilip , bu sefer sol taraftaki dolaba doğru yöneldi . Dolaba yaklaşırken attığı her adımda heyecanının bir kat daha arttığını hissediyordu . Uzun zamandır teninde hissetmediği geçmişin o serin sularına yeniden dalacaktı .
Heyecanla açtı dolabın alt kısmında bulunan kapakları . İşte aradığı şey tahmin ettiği gibi oradaydı . Kenarlarında farklı bir dilde yazılar bulunan , içinde sıvı da gaz da denilebilecek bir maddenin akkor gibi dönüp durduğu , taş bir çanak olan düşünseli … Noah , düşünselini kaptığı gibi soluğu masasında aldı . Önce masasında bulunan ıvır zıvırı kenarı iteleyip taş çanağa yer açtı , sonra da masanın etrafında dolanıp yeniden rahat koltuğuna kuruldu . Asasını çevik bir hareketle kınından çıkarttı ve kapıya doğru yöneltip o yönden mekanik birkaç tıkırtının gelmesine neden olan sessiz bir büyü yaptı . Böylelikle istenmeyen ziyaretçileri de halletmişti . Heyecanla bakışlarını düşünseline indirip birkaç saniye taç çanağın içinde akkor gibi dönüp duran dumanımsı maddeye odaklandı . Başının döndüğünü hissetmeye başlayınca da bakışlarını taş çanaktan uzaklaştırıp , ikinci kez asasını salladı . Tam asanın ucunda , içlerinde isteksizce bir o yana bir bu yana dolanıp duran dumanımsı maddeler bulunan , iki kristal şişe yoktan var oldu . Bunların hayatındaki hangi kesit olduğunu ; hüzünlü bir anı mı yoksa önemli olduğunu düşündüğü bir kesit mi bilmiyordu . Onu asıl heyecanlandıran da buydu , ileride ne olacağını bilmemek her zaman olayları daha keyifli hale getirirdi . Daha fazla vakit kaybetmeden önündeki iki kristal şişeden birinin tıpasını açtı ve dikkatli bir şekilde taş çanağa boşalttı . Şimdi düşünselinin içerindeki şeffaf madde , yerini sürekli değişip duran bir renk karmaşasına bırakmıştı . Bu maddeyi asasıyla biraz dürtüklediğinde ise aniden hareketlenip yeniden akkor gibi dönmeye başladı . Her şey hazırdı . Noah , heyecanla yüzünü akkor gibi dönüp duran maddeye indirip , kendini anıların serin sularına bıraktı … * Birkaç saniye akkor gibi dönüp duran dumanımsı maddeye eşlik ettikten sonra sonunda ayakları taş zemine değmişti . Önce başının dönmesinden nereye geldiğini idrak edemese de birkaç saniye içinde görüntü netleşti ve kendisini , kendi odasından daha küçük , duvarlarını bulundukları posterlerden deli gibi bağırıp duran azılı suçluların süslediği , karanlık bir odada buldu . Gözlerini posterlerden alıp tam önünde duran iki kişiye çevirdiğinde ise ikili çoktan konuşmaya başlamıştı . Küçük ama ihtişamlı görünen masanın arkasındaki sert bakışlı adam , bir yandan karşısındakini süzüyor , bir yandan da anlaşılan o ki sorular soruyordu . Noah , diyalogları daha iyi duyabilmek için bulunduğu yerden biraz daha ilerleyip ikiliye yaklaştı . Şimdi sert bakışlı adamın dediklerini net bir şekilde durabiliyordu . Noah’ın hemen tanıdığı o zaman ki Baş Seherbaz , bir yandan elinde tuttuğu bir parşomeni incelerken , bir yandan da kalın sesiyle konuşuyordu .
'' Okulda aldığınız notlar gerçekten etkileyici görünüyor Bay Caliente . Ama söylemeliyim ki şu duvarlardaki azılı katillerden biriyle karşılaştığınızda size notlarınızın yanında lazım olacak başka şeyler de olacak . ''
Karşısında oturan genç ama yüzünde sakin bir hava olan genç , hemen araya cevabını koyuverdi tasasız sesiyle . Noah , o zamanki cesaretini görüp kendini bir kez daha takdir etti . Hafifçe gülümserken bildiği cevabı dikkatle dinledi .
'' Bunun bilincindeyim efendim . Notlarımın altında yazanları okursanız sadece yüksek notlarla karşınızda olmadığımı anlayacaksınız . ''
Bu cevapla biraz afallamış görünen adam yeniden gözlerini parşomene indirdi . Birkaç saniyelik sessizliğin ardından , tekrar bakışlarını gence çevirip kalın sesiyle yeniden konuşmaya atıldı . Şaşırmış görünüyordu .
'' Üç Büyücü Turnuvası sizin zamanınızda mı yapılmıştı . ''
Genç Noah , bu yeni , muhabbet eder gibi görünen uslup karşısında gülümseyerek cevapladı soruyu . Sesindeki ferahlığı hala koruyordu .
'' Evet efendim . Hayatımda unutamayacağım anılardan biri olarak kalacak . ''
Adam hevesle başını sallayıp '' Eminim öyledir . '' dedi gülümseyerek . Artık parşomene bakmayı bırakmıştı . Şimdi gözleri karşısındaki genci tarıyordu hızla . Yine kısa bir sessizliğin ardından konuşmasını sürdürdü .
'' Peki Bay Caliente . Sunduğunuz belgeler gerçekten etkileyici , sizi Seherbaz Karargaha’na kabul ediyorum . Birkaç ay sürecek eğitimin ardından yeterli notları alabilirseniz sizi aramızda görmekten mutluluk duyarız . ''
Asasını önünde duran parşomene yöneltip yeşil bir çizik çektikten sonra başını çevirip emreder bir ses tonuyla '' Gidebilirsiniz ! '' dedi . Genç Noah , teşekkürlerini ileterek oturduğu tabureden kalktı ve arkasını hiç dönmeden kapıya doğru yöneldi …
Anının bittiğini anlayan Noah gözlerini kapadı ve birkaç saniye içinde de kendini tekrar ferah odasındaki rahat koltuğunda oturur vaziyette buldu . Bedeni burada olsa da aklı hala az önce tekrardan yaşadığı iş görüşmesindeydi . Birkaç dakika yüzünde oluşan tebessümle rahat koltuğunda ellerini ensesinde bağlamış şekilde oturup , karmaşık ama bir o kadarda güzel düşüncelere daldıktan sonra , kendine gelip önünde tıpası hale kapalı duran şişeye hamle etti …
| |
|
Psyche Allyson İnsan
Mesaj Sayısı : 59 Ruh Haliniz : Kayıt tarihi : 21/04/09
Güç: (92/100) Hız: (95/100) Çeviklik: (90/100)
| Konu: Geri: James Dean Caliente C.tesi Nis. 25, 2009 12:40 pm | |
| Çeviklik: 93
Güç: 94
Hız: 95
Rütbe: Vampir
| |
|