Tür: Vampir
RP:
Finlandiya da olanlar birazda olsa Anthony'e iyi gelmişti. Ama daha çok harekete ihtiyacı vardı. Finlandiya da olanlar yeterli değildi. 3 yeni doğanı yok etmek çocuk oyuncağıydı. Hele de birisini özel yeteneğiyle öldürmüşken.
Sequim başkaydı. Anthony'nindi. Burada kendisini her yerde olduğundan çok daha fazla huzurlu hissediyordu. Aslında bir vampir için huzur kelimesi anlamsızdı. Hissedemeyeceği bir şeydi.
Anthony artık huzur bulmak istiyordu.
Sequim sokaklarını sokak lambaları aydınlatıyordu. İnsanlar akşam yemeklerini yemiş, sokaklarda gezmeye çıkıyorlardı.
Kokuları kesinlikle çok çekiciydi. Ama Anthony'nin bildiği bir şey varsa o da her istediğinde avlanamayacağıydı. Daha yeni avlanmıştı ve henüz susamamıştı. Kendisine engel olabilirdi. Her zaman olduğu gibi.
Dışarıya çıktı. Dik dik bakışlar arasında ilerliyordu. Soluk teni bu karanlıkta bile anlaşılıyordu. Ormana, insan kokusundan uzağa ilerledi.Ormana vardığında bile insanların kokuları hala burnundaydı. Koştu... Koştu...
Şehrin sınırına gelmişti. Aniden "Aman tanrım! Bir kurtadam!" dedi hırçın bir edayla. Araç şehre doğru geliyordu. Oturdu ve çarpışmayı bekledi. Saniyeler geçtikçe koku artıcağına, azalıyordu. Ama araç bu yöne geliyordu. Kulaklarına ve hislerine kesinlikle güveniyordu.
Ve yanılmamıştı. Aracı gördü ama kıpırdayamadı. Araç önünden geçmişti. İlk defa o an huzur hissetmişti. Huzur. Yanlış hatırlamıyorsa buydu. Aracın gittiği yöne doğru koştu. Aracı kullanan kız kesinlikle bir kurt adam olamazdı -çok güzel, kaslı ama kırılgandı-. Kesinlikle yok edilemeyecek kadar etkileyiciydi. Bir vampiri etkileyebilen bir şey olabilir miydi? Anthony'nin düşüncesi buydu.
Şimdi ne yapacaktı? Hala kızın olduğu arabanın peşinden koşuyordu. Ya durup gitmesine izin verecekti, ya da arabaya yetişip kızı oracıkta yok edecekti. Hayır bu imkansızdı. O'nu katledemezdi. Çok güzeldi. Bu belki başkası için öyle değildi ama Anthony için öyleydi. Çekici değil sadece güzel. Birazda olsa çekici gelseydi kız şuan yaşamıyo olurdu.
"Aman tanrım, bu kız n'apıyor?" diye inledi Anthony. Kız arabasını durdurmuştu. Anthony de durdu. Her hangi biri, kim olursa olsun şuan karşısında olsaydı yok etmişti. Ama kesinlikle bu kızı yok etmek istemiyordu. "Hayır kız! Hayır, gelme!" diye inledi. Kız duymuş olsa gerek bir an duraksadı ama sonra devam etti. İki saniye sonra kız karşısındaydı. Kesinlikle kıza haksızlık etmişti. Kız sadece güzel değil inanılmazdı. Ama çok kötü kokuyordu. Çok uzun süre kurtcukların yanında kalmış olmalıydı. Koku git gide azalıyordu.
Anthony tıslarcasına "Git burdan kız!" dedi. Kız kılını bile kıpırdatmadı. Koluna dokundu. Kız bir insan kadar sıcaktı, kurtadam kadar değil. Dokunduğu anda kız titremişti. Bu titreme Anthony'e göre elinin soğukluğundan değildi şaşkınlıktandı.
Kız bir adım geriledi. Athony ise bir adım ileri.
Anthony "Neden böyle kokuyorsun ve benim ne olduğumu biliyor musun?" dedi.
"Ne... Neden mi böyle kokuyorum?" Kız apaçık kurtadamları bilmiyordu. Anthony düşündü. Doğru kelimeleri bulmaya çalışıyordu. Kızın daha fazla şok olmasını istemiyordu.
O sırada ormandan gelen bir koku Anthony'nin dikkatini dağıttı. Bir vampir. Tanıdık bir vampir. Anthony kesinlikle kokuları unutmazdı. Bu Psyché'in kokusuydu. O an arkasını dönmek istedi ama önünde hiçe sayılamaz bir güzellik vardı. Dönemedi. O an dikkatini kızın üstünde topladı. Bir şeyler geveliyordu. Sonra “Nesin sen?” dedi söylediklerine inanamayarak.
O sırada Psyché yokdan var oldu(!). "Anthony!" diye haykırdı adeta. "Neler yaptın? Kaç zamandır görüşemiyoruz, seni özledim!" diye devam etti. Anthony de O'nu özlemişti. Ama hala gözlerini kızdan alamıyordu.
Psyché kıza döndü ve "Ve sen?" dedi. Bi süre düşündü, sanki bir az önce söylememiş gibi "Sen kimsin peki?" dedi.
Anthony gözlerini kızdan bir süre ayırmaya dayanabilirdi. Ama sadece kısa bir süre. Çünkü yıllardır bulmadığı huzuru kıza bakarken hissediyordu.
Anthony, Psyché'e döndü ve "Psyché! Bende seni özledim." dedi. Ne söyleyeceğini düşünüyordu ve devam etti "Kız,.. Özür dilerim kabalık ediyorum adın neydi?" dedi.
Kız önce yutkundu. Zorlukla konuşuyor gibiydi. "Claire." dedi.
Anthony "Tamam Claire. Sen kurt gibi kokuyorsun. Ama değilsin. O yüzden neden böyle kokuyosun dedim. Kurt gibi kokuyorsun ama benim ne olduğumu bilmiyorsun. Bu ilginç." dedi esrarengiz bir tavırla.
"Claire, lafı uzatmayacağım. Ben bir vampirim. Buz gibiyim, güçlüyüm, hızlıyım ve insanlardan kat kat fazla duyularım var. Ve ben insanların kanını içiyorum." ... "Şu an karşımda başka bir insan olsa onu yok etmiştim. Ama sana kıyamıyorum..." dedi.
Kızın gözlerindeki korku,dehşet ve inanamazlık ilgi çekiciydi. Çok fazlaydı.
