Herşeyin Kırıldığı An

Samaire kipriklerinin ıslandığını hissediyordu.Gözleri sulanmıştı Beau'dan bir cevap beklerken elini öpmesiyle yüzündeki gülümseme büyüdü.Ardından Beau onu kendi üzerine çıkarmasıyla oldukça şaşırmıştı.Gözbebekleri büyümüştü.Beau'nun bakışlarıyla yüzündeki bu şaşkınlık kayboluyordu.Onun yerine sevimli bir gülümseyiş yer almıştı.Kendisine verdiği cevap üzerine içi rahatlamıştı adeta.Ardından ise kendisine seslendiğini duyunca gözleri onun gözlerine kenetlendi.Dudaklarında bulunan elinin sıcaklığını hissediyordu.Beau'nun gözlerinde kayboluyormuş gibi hissediyordu kendini.Çok geçmeden ise dudakları Beau'nun dudaklarıyla birleşmişti.Beau'nun dudakları ıslak ve bir o kadar da sıcaktı.Oda gözlerini kapatarak kendisini Beau'ya bıraktı...

Beau içten içe gülümsedi.Korktuğu başına gelmemişti.Hatta şu an hayatında yaşadığı en mutlu andı.Bir elini Samaire nin ensesine koydu ve kendisine doğru çekti.Dudakları Samaire ninkilere iyice yapışmıştı.Diğer elini Samaire nin beline koydu ve iyice sıktı.Onu bırakmak istemiyordu.Sonsuza kadar bu şekilde Samaire yle öpüşebilirdi.Bu anın sona ermesini istemiyordu.Hafifçe gözlerini araladı.Samaire nin sulanmış gözleri tam dibindeydi.Elini Samaire nin ensesinden çekti ve yaşlanmış gözlerini sildi.Sonra da dudaklarını yavaşça Samaire ninkilerden ayırdı.Hafifçe gülümsedi "İyi öpüşüyormuşsun" diye alayla mırıldandı.Sonra da elini Samaire nin yanağına koydu ve "Her zamankinden sıcaksın.Kalp atışlarının o kadar şiddetli ki vücudumda hissedebiliyorum" diye mırıldandı.Sonra da büyük bir sevgiyle Samaire ye baktı.

Beau hafifçe kıkırdadı.Sonra da parmaklarını Samaire nin belinde gezdirip "Neden acaba?" diye sordu alayla.Diğer elini Samaire nin saçlarının arasına sokup "Yumuşacıklar" diye güldü.Dudaklarını Samaire nin alnına koydu.Sıcacık ve bebek kadar pürüzsüz teni vardı.Kokusu Beau yu sarhoş etmeye yetmişti.Birkaç kere Samaire nin alnını öptü ve "Çok güzel kokuyorsun köpecik" diye dalga geçti.Dudaklarını tekrar Samaire nin dudaklarına dayadı.Dudakları şekerden tatlıydı onun için.Onları öpmemek elde değildi.Vahşice Samaire yi öptü ve gözlerini kapatıp "Çok tatlı" diye mırıldandı.Samaire yi kendine iyice bastırdı ve sıcak tenini ve göğsünü gıdıklayan kalp atışlarını daha iyi hissetmek için gözlerini kapadı.

Samaire Beau'ya aldırmadan gözlerine bakınıyordu.Belini gıdıklayan elleri belinde dolanmaya devam ediyordu.İyice huylanmaya başlamıştı.Sıcak ellerini saçlarının arasında dolaşmaya devam ediyordu.Ardından ise dudaklarının sıcaklığını hissediyordu.Tam o sırada kendisine söyledikleri üzeride sinirlenmişti eliyle omuzunu dürttü o sırada tekrardan dudakları onun dudaklarıyla birleşmişti.Ardından ise kendisine daha da sıkı sarılması üzerine gülerek onun yüzüne bakınıyordu.Başını onun göğsüne yaslamıştı.Kendisini çok güvende hissediyordu.Hiç kimsenin yanındayken kendisini bu kadar güvende hissetmemişti.Başı hâlâ Beau'nun göğsündeydi."Beau.." diyerek başını kaldırdı vu bu seferde çenesini göğsüne yasladı.Artık yüzünü görebiliyordu.Ellerini onun yüzüne dokunarak bir müddet o şekilde bekledi...

Beau Samaire kızınca biraz korktu.Ama sonra onu öpünce rahatladı.Samaire nin bu vahşi tarafına bayılıyordu.Samaire çenesini göğsüne koyup ona bakmaya başlayınca gülümsedi ve doğrulup sırtını ağaca dayadı.Samaire yi de kollarıyla kaldırıp kucağına oturttu.Şimdi çok daha rahattı.Elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı.Nasıl olmuştu da Samaire ye ilk görüşte aşık olmuştu?Daha öncede kızlarla çıkmıştı.Ama bu ilkti.Hiçbir kıza bu kadar derin duygular beslememişti.Samaire yi iyice göğsüne bastırdı ve onun gözlerine baktı.Sonra da vücudunu incelemeye başladı.Hafif kaslı, biçimli ve biraz da iri bir vücudu vardı.Teni bebek teni kadar pürüzsüz ve yumuşaktı.Beau düşünürken bir elini Samairenin göbeğine koydu ve parmaklarını gezdirmeye başladı.Sonra da Samaire nin dudaklarını bir kez daha öptü.Ona doyamıyordu.

Samaire şimdi Beau'nun kucağındaydı.Ne kadar da güçlüydü.Ay ışığında yüzü biraz daha parıldıyordu.Şimdi ise Beau kendisini daha sıkıca kavramıştı.Gülümseyerek onun gözlerinin içine bakıyordu.Ellerini onun kaslarına götürdü ve orada gezindirmeye başladı.Kasları çok iriydi bu Samaire'nin çok hoşuna gidiyordu.Kaslı kollarıyla kendisini kavraması onu baştan çıkarıyordu.Şimdi ise bir kıpırtı hissetmişti içinde gıdıklandığını hissedince gülümsemesi kahkahaya dönüştü.Hemen arkasından yeniden Beau'nun sıcaklığını dudaklarında hissetti.Daha fazla dayanamayacağını anlayınca Beau'nun elini göbeğinden eçkti gülerek "Gıdıklanıyorum." diyerek onun gözlerinin içine baktı...

Beau yüksek sesle bir kahkaha attı ve Samaire nin karnını daha sert bir şekilde gıdıklamaya başladı.Onu güldürmeyi ve ya gülerken görmeye bayılıyordu.O gülünce sanki bir melek gülüyor ve bütün dünya onu seyredalıyordu.Beau nun gözleri yaşlandı.Şu an çok mutluydu.Bir eliyle gözlerindeki yaşları sildi ve "Aman Tanrım" diye mırıldandı.Bunu söylerken gülümsüyordu.Beau Samaire yi kaldırdı ve onu boynundan öptü.Nerden öperse öpsün fark etmiyordu.Hala çok tatlıydı.Beau dudaklarını yaladı ve ağzını şapırdatarak "Tatlı şey!" diye mırıldandı.Sonra da yüzünü Samaire den uzaklaştırdı ve "Seni seviyorum" diye mırıldandı.

Daha da fena bir şekilde gıdıklanmaya başlamıştı.Yerlere uzanmıştı adeta Beau'ya yalvarıyordu.Kahkahalarla gülüyordu sesi kesik kesik "Beau lütfen..." diyerek ona engel olmaya çalışıyordu.Kahakahaları iyice yükselmişti.Gözlerinden akan yaşları silmeye çalışırken Beau pes etmişti.Şimdi ise kendisini öpmeye başlamıştı.Yüzündeki gülümseme biraz silinmişti yüzünden ellerini Beau'nun ensesine götürerek onun kokusunu içine çekiyordu.Beau'dan duyduğu sözler onun çok hoşuna gidiyordu tekrardan heyecanlanmaya başlamıştı sesi titriyordu "Bende seni..." diyerek onun ellerinden tutup gözlerine baktı..

Beau Samaire nin ellerini tuttu ve dudaklarına götürüp öptü.Sadece bu eller için tüm yaşamından vaz geçebilirdi.Samaire nin ellerini yanağına koydu ve gülümsedi.Sonra da kızı kendine çekti ve yüzünü kendi yüzüne yaklaştırdı.Samaire nin sıcak nefesini yüzünde hissedebiliyordu.Nefesinin kokusu Beau yu sarhoş etmişti.Derin bir nefes aldı ve Samaire nin gözlerinin içine baktı.Gözleri onun için derin bir çukur gibiydi.Onun içinde kaybolabilirdi.Sonsuza kadar o gözlere bakabilirdi.Birden kızardı ve gözlerini kaçırıp "Şey...Senin kalacak bir yerin var mı?" diye sordu utangaçça.Bir yandan da ayak baş parmağıyla toprağı eşeliyordu.

Samaire ellerini Beau'nun yüzünde dolaştırıyordu.Vücudu çok sıcaktı.Gözleri ise kendisi için bir zaman tüneli gibiydi onlara baktığında geleceğini görüyordu sanki.O gözlerin içinde kaybolmamak mümkün değildi..Beau'nun kızardığını görünce tatlı bir şekilde gülümsedi ve ona biraz daha yaklaştı "Aslına bakarsan..Hayır." diyerek güldü.Arabasının hâlâ plajda olduğunu hatırladı.Beau çok haklıydı nerede kalacaktı ki.Kendisine bir ev bulmalıydı en kısa zamanda.Beau ile tanışmadan önce buralarda yaşayıp yaşamamak konusunda tereddüt ediyordu.Ama şimdi sonsuza kadar Beau ile birlikte yaşamak istiyordu.Beau'nun gözlerini ondan kaçırdığını görünce gülerek "Utandın mı?" diyerek güldü.Ardından ise ona bir kez daha sarıldı.O eşsiz kokusunu bir kez daha ciğerlerine doldurdu...

Beau nun yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.Ona kendi evinde kalmasını teklif edebilirdi.Böylelikle hem sevdiği kızla beraber olurdu hem de evde sıkılmazdı.Onu eğlendirecek birşeyler olurdu.Yavaşça Samaire yi kaldırdı ve onu omuzlarının üstüne oturttu.Sonra da başını Samaire nin bacağının üstüne koydu ve "İstiyorsan benimle yaşayabilirsin.Tabi istiyorsan" dedi.Sonra da gözlerini kapattı ve Samaire yle birlikte kalırsa olucakları düşündü.Onunla birlikte uyurdu.Onunla birlikte uyanırdı.Onunla birlikte kahvaltı ederdi.Onunla birlikte film izlerdi.Beau tekrar dalgınca gülümsedi ve kafasını geriye atıp Samaire nin yüzüne bakmaya başladı.

Beau mutlulukla gülümsedi.Sonunda yanlız yaşamaktan kurtuluyordu.Hemde aşık olduğu kızla yaşıyacaktı.Yavaşça Samaire ye sarıldı.Onu iki bacağının arasına aldı ve bacaklarını da ona sardı.Kafasını Samaire nin omzuna koydu ve dudaklarını Samaire nin boynunda gezdirmeye başladı.Şu an ona çok yakındı.Bir elini Samaire nin kalbinin üzerine koydu ve kalp atışlarını hissetmeye çalıştı.Kendi kalp atışı da artmıştı.İyice Samaire nin içine gömüldü ve "Bunu duymak çok güzel" diye mırıldanıp Samaire nin boynunu öptü.

Samaire Beau'nun mutlu olduğunu görünce yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi.Gözlerindeki o parıltının yok olmaması için elinden geleni yapacaktı.Hem kendisi hem de Beau çok mutlu olacaklardı.Buna gerçekten çok inanıyordu.Kendisini boş hayallere kaptırmak istemiyordu.Şu an yaşadıkları bir rüyadan ibaretmiş gibi geliyordu kendisine.Bu rüyasının kabusa dönüşmesinden korkuyordu.Beau'nun o sıcak tenini hissettiğinde bir anda kendisine geldi ve kollarını ona doladı.Beau'nun dudaklarını boynunda hissedince masum bir şekilde gülümsedi.Kolları hâlâ Beau'nun omuzlarındaydı.Göğsünde ise Beau'nun elini hissedince biraz tedirgin oldu ama daha sonra kollarını iyice ona doladı.Beau'nun kalp atışlarını hissedebiliyordu.Ritim değiştirmişlerdi.İyice hızlanmaya başlamışlardı tıpkı kendi kalbi gibi...

Beau kolunun üzerinde iki tane küçük el hissedince gülümsedi.Onu hissetmek Beau ya mutluluk veriyordu.Dudaklarını boynundan yanağına doğru götürdü ve "Sana bayılıyorum" diye fısıldadı Samaire nin kulağına doğru.Sonra da bir eliyle Samaire nin dudaklarını okşadı.Onları sonsuza kadar büyük bir şehvetle öpmek isterdi ama hala Samaire nin tepkilerinden korkuyordu.Onu hala korkutmak istemiyordu.Hele hele tam yanına taşınma isteğini kabul etmişken.Beau elini Samaire nin göbeğine koydu ve "Kim biraz gülmek ister?" diye sordu alayla.

Samaire Beau'nun sesini duyunca gülümsemesi büyümüştü.Nefesi Samaire'yi huylandırmaya yetiyordu.Dudaklarında bulunan ellerinin sıcaklığını hissedince gülümsemeye başladı.Onunla birlikte olma Samaire'nin çok hoşuna gidiyordu.Ondan hiç ayrılmak istemiyordu ki artık onunla aynı evde yaşayacaktı.Bu Samaire'nin kuşkularının yok olmasını sağlıyordu.Beau'nun elleri yeniden göbeğindeydi.Hemen bir kahkaha atarak "Hayır lütfern Beau." diyerek yalvaran gözlerle ona bakıyordu.Buna dayanamıyordu.Hemen her şeyden huylanıp gıdıklanıyordu.

Beau kıkırdadı ve ellerini hızlıca Samaire nin göbeğinde gezdirmeye başladı.Bu onu eğlendiriyordu.Samaire nin o güzel gülüşünü duyduğu için onu gıdıklamayı seviyordu.Hızlıca onu yere yatırdı.Sonra da üstüne atladı ve onu gıdıklamaya devam etti.Onu gıdıklarken bir yandan da dudaklarını onun dudaklarına yapıştırmış ona istediği şehvet dolu öpücüğü veriyordu.Bu durum Beau için bile garipti.Beau gıdıklamayı yavaşlattı.Birkaç saniye sonra da kesti.Ellerini Samaire nin yanaklarına koydu ve onu daha sert bir şekilde öpmeye başladı.Onu öperken bir yandan da gözlerinden mutluluk göz yaşları dökülüyordu.

Buau'nun gülmesi üzerine onun durmayacağını anlayınca çaresizce bir kahkaha attı.Ardından ise kahkahaları iyice büyüdü.Buna dayanamıyordu işte belkide Samaire'nin en zayıf yönü buydu.Beau'nun kendisini yatırıp üzerine çıkmasıyla kahkahalara boğuldu.Arada kesik kesik nefes alıyordu.Yoksa artık bayılacaktı.Birden Beau kendisini yeniden öptüğünde kahkahaları kesildi.Kendisine öyle sıcak davranıyordu ki Samaire buna bayılıyordu.Gözlerini kapatarak Beau'nun sevgi dolu öpücüğüne karşılık veriyordu.Birden yanaklarında bir ıslaklık hissedince gözlerini aralayarak Beau'nun yüzüne baktı ve o ıslaklığının Beau'nun göz yaşları olduğunu anlayınca ellerini onun yanaklarına götürdü ve onu iyice kendisine yaklaştırdı.Şimdi ise elleri Beau'nun ensesindeydi.Bunu yapası Beau'nun hoşuna gittiğini biliyordu.

Beau birden Samaire yi kavradı ve birlikte ters döndüler.Şimdi Beau alttaydı ve Samaire üstteydi.Samaire nin dudaklarını daha büyük bir iştahla öpmeye başlamıştı.Onu gerçekten seviyordu ve onla bir geleceği olduğunu biliyordu.Büyük bir aile yapabilirlerdi.Güzel bir ev, belki birkaç çocuk.Beau bunları düşündükçe daha da mutlu oldu ve daha büyük bir şiddetle ağlamaya başladı.Bu fikri daha Samaire ye söylemeyecekti.Tepkisi büyük bir ihtimalle bu fikre karşı olucaktı.Onun bağlılığa hazır olmadığını seziyordu.Ama bu kesin değildi tabi ki.Zamanı geldiğinde Samaire ye açıcaktı.Aam şimdilik onu öpmekle yetinecekti.Beau yavaşça ellerini Samaire nin beline koydu ve onu kendine doğru çekip onu daha büyük bir iştahla öpmeye devam etti.

Aralarındaki bu bağ gittikçe güçleniyor gibiydi.Aradan geçen her saniyede Beau'ya biraz daha bağlanıyordu.Artık onsuz hiç bir şey yapamayacağını anlamıştı.Şimdi ise Beau altındaydı.Kendisini o kadar sıkı kavrıyordu ki..Şu an o kadar mutluydu ki içindeki korkulara yer kalmamıştı artık.O kötü düşünceleri beyninden uzaklaştırmıştı.Beau kendisini asla bırakmazdı buna tüm kalbiyle inanıyordu.Beau'nun gözlerinden akan gözyaşları iyice artmıştı.Bu durum Samaire'yi çok rahatsız etmişti.Ellerini Beau'nun yanaklarına koyarak gözyaşlarını silmeye çalışıyordu.Bu durum karşısında o kadar üzülmüş olacak ki onunda gözlerinden yaşlar akmaya başladı.Gözlerinden süzülen yaşlar Beau'nun yanaklarını ıslatıyordu.Şimdi ise Beau kendisini iyice kendisine doğru çekmişti.Samaire ise sadece gözlerinden akan yaşlara hükmetmeye çalışıyordu ama yapamıyordu.

Beau yavaşça gülümsedi ve dudaklarını Samaire nin dudaklarından ayırdı.Ayırdığı gibi yavaşça Samaire nin göz yaşlarını emmeye başladı.Samaire nin vücudundan çıkan o tuzlu sıvı bile onun için o kadar güzeldi ki.Yavaş yavaş bütün göz yaşlarını amdi.Sonra yine dudaklarına yapıştı.Onları sonsuza kadar bu dudakların üstünden ayırmayacaktı bu kesindi.Ellerini Samaire nin ellerinin üstüne koydu ve onları okşamaya başladı.Samaire çok güzeldi.Beau ise onun yanında kendini ona aciz hissediyordu.

Dudakları Beau'nunkilerle ayrıldığı zaman kendi gözyaşlarını emdiğini hissedince masumca gülümsedi.Elleri hâlâ onun yanaklarındaydı.Teni o kadar sıcaktı ki..Islak gözlerini ondan ayıramıyordu.Bitkin ve yorgun gözlerle ona bakmaya devam ederken dudakları yeniden birleşmişti.Ellerinin Beau'nunkilere dokunmasıyla gözlerini kapattı.Bir müddet bu şekilde öpüşmeye devam ettiler.Ardından Samaire gözlerini açtı ve kendisini geriye doğru çekti.Dudakları Beau'nunkilerden ayrılmıştı.Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalktı ve bir ağacın altına oturdu.Şimdi ise uzaktan Beau'ya bakıyordu.Gözlerini kapatarak gökyüzüne,parıldayan yıldızlara çevirmişti yüzünü.Ellerini Beau'ya doğru uzatarak gözlerini açtı ve onu yanına çağırıyormuş gibi bir işaret yaptı.

Beau Samaire kollarından ayrıldığında üzüntüyle somurttu.Onsuz kendini sanki kıyafetsizmiş gibi hissediyordu.Yavaşça ayağa kalktı ve üzüntüyle Samaire ye baktı.Ama onun başka bir ağacın altına oturup ona gel işareti yaptığını görünce gülümsedi ve Samaire nin yanına doğru sıçradı.Bir sıçrayışta yanına varmıştı.Hemen kendini yere bıraktı ve Samaire yi kollarıyla sardı.Samaire nin birdaha ondan ayrılmasını istemiyordu.Samaire yi iyice kendine bastırdı ve yanınağına sevgi dolu bir öpücük kondurdu.Bir eliyle gözünün önüne gelmiş saçlarını geri attı ve Samaire ye sevgiyle bakıp "Ne oldu?" diye mırıldandı.

Beau'nun yanına gelmesini beklerken onun yanından ayrıldığı için üzüldüğünü görünce tatlı bir şekilde gülümsedi.Ardından ise Beau vakit kaybetmeden yanına gelmişti bile.Yine Beau'nun kollarındaydı.O sıcaklığı hissedebiliyordu.Yanağına kondurduğu öpücükle gülümseyerek onun yüzüne baktı ve "Yok birşey." diyerek elini Beau'nun yüzüne götürdü.Gözleri Beau'nun gözlerinde kayboluyordu.Elini ise Beau'nun yüzünde gezdirmeye başlamıştı.Sonra ise onu kendisine yaklaştırarak dudaklarını onun yüzüne götürerek yanağından öptü.