Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Mühürlenmek..

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Steven Black
Kurtadam
Kurtadam
Steven Black


Erkek Mesaj Sayısı : 24
Irk : Kurtadam
Kayıt tarihi : 24/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue72/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (72/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue75/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (75/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue76/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (76/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyPaz Nis. 26, 2009 6:23 am

Forks... Pek uğramadığı bir yerdi. Sadece bir süredir hayatında aksiyon yoktu ve canı sıkılmıştı. Zamanının büyük bölümü boş olduğu için yavaş yavaş yürüyordu. Hiç acelesi yoktu. Bütün sokakları gezdiğini -hatta tekrar tekrar gezdiğini- anlayıp kendi kendine gülümseyerek bir kafeye girmeye karar verene dek dolaştı.

Buralar da özel olarak, hizmetini beğendiği bir cafe olmadığı için hiç umursamadan bir tanesine kendisini attı. Burayı neden seçtiğini bilmiyordu. Ama sanki bir şeyler hissetmişti.. İnsani hislerin dışında bir şeyler... Masasına geçip oturdu. Bir kahve istedikten sonra cafedeki insanları gözlemeye koyuldu. Hem kahvesini yudumluyor hem de etrafında ki insanlar hakkında kendi kendine yorumlar yapıyordu..

"En azından canım sıkılmıyor.." diye düşündü. Bunda ahlak aramamalıyım. 3. kahvesini yudumlarken içeriye bir kız girdi. Hayranlıkla onun muhteşem güzelliğine bakarken gözlerini alamadığını hayretle farketti. Gözlerini çekmeye çalışıyor ama yapamıyordu. Biraz daha böyle bakarsa kızda durumdan haberdar olacaktı ve bunu istemiyordu. Kendi kendine odaklanarak gözlerini zor bela çekti. Ama şimdi içinde ki ona bakma isteği daha da şiddetlenmişti. Vücud ısısının -zaten normalden fazla olan- daha da yükseldiğini hissedebiliyordu. Normal bir insan olsa şu anda çoktan havale geçirirdi.

Kendini paralamasına rağmen, son gücüne kadar çabalamasına rağmen içinde ki, karşısında ki muhteşem güzelliğe bakma isteğini bastıramıyordu. Asla birine bağlanmamalıydı. O..o.. çok tehlikeliydi. Bu ne olabilirdi ? Biraz düşündükten sonra aklına başka bir şey gelmedi.. Üzülerek lanet etti.. İşte olmuştu sonunda -efsanelerde geçen mühürlenme olayı- gerçekleşmişti. Artık duramazdı ! Hayatı karşısında oturan kadına bağlıydı artık...

Bu durumdan sıkıldıktan ve kendini karşısında oturan muhteşem varlığa daha yakın hissetmek istediği için huzursuzlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Demetra Nyx Tranquilli
İnsan
İnsan
Demetra Nyx Tranquilli


Kadın Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 23/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue87/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (87/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue85/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (85/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyPaz Nis. 26, 2009 11:24 am

Sıcak, sıcak sıcak! Tüm odası talan olmuş bir halde yatağa atmıştı kendisini. Yüz derecelik hava da ne diye Ashley’e çıkalım diye tutturmuştu ki? Hem de o cehennem sıcağında La Push’a gideceklerdi. Bir yerlerde oturup soğuk bir şeyler içmek için ideal bir hava değildi doğrusu. En iyisi kasaba merkezinde bir yerlere gitmek ve olabildiğince çabuk serin bir yerlere kapanmaktı. Sokaklar daha önce hiç olmadığı kadar sıcaktı. Güneyden gelen birisi için oldukça serin bir hava olarak nitelendirilebilecek bir derecede olmasına karşın Forks sakinlerinden kimse dışarı dahi çıkamıyordu. Yatağında sıkılmış bir şekilde uzanırken yanındaki telefona uzandı ve Ash’in numarasını çevirdi. La Push için fazla sıcak bir gündü ve Nyx’in pili bitmek üzereydi. Belki akşam gidilebilirdi ama şimdi asla!

“Selam Ash. Diyorum ki bu cehennem sıcağında La Push’a gitmeyelim. Yolun ortasında serinlemek için kendimi kayalıklardan atmamı istiyorsan başka tabi. – güldü – Tamam o zaman ben yarım saate çıkıp seni almaya geliyorum. Hazırlan. Görüşürüz bitanem.”

Telefonu kapattı ve dolabın kapısını hışımla açtı. Kısa kot şortunu çekip çıkarttı. Ayağına geçirdiği converselerinin ardından saçlarının canlı kırmızılığıyla zıt simsiyah askılı bir bluz geçirdi. Omzuna attığı mavili çantasının içine telefonunu, cüzdanını ve sigara paketini attı ve saçlarına elleriyle hacim verdikten sonra dışarı çıktı. “Mia ben çıkıyorum. Ash ile bir şeyler yapacağız. Geç kalmam.” Diye bağırdı ve gürültüyle kapıyı kapattı. Annesine adı ile hitap etmekten hoşlanıyordu ki zaten Mia’da yaşını saklama gereksinimi duyan bir kadın olduğu için buna hayır demiyordu.

Sıcaktan koşar adım kaçarak arabasının kapısını açtı. İçerisi hamamdan bile daha berbat haldeydi. Çok gezen bir babaya sahip olmanın verdiği avantajlardan birisi de ülke ülke gezmekti ve de Nyx Türkiye’de bulunduğu dönem içinde hamam denilen yerlerde çok fazla bulunmuştu. Şu an ise arabası aynı orayı andırıyordu. Candaki buharlar ve içerideki acayip ısı... Sıcaktan nefret eden birisi olarak buraya hayrandı. Ama o gün nefret edilecek kadar berbat bir gündü.

Arabadaki camları sonuna kadar açtı ve arabayı çalıştırdı. Müzik setini yeniletmesi sayesinde istediği yükseklikte müzik dinleyebiliyordu. Kullandığı eski model Chevrolette Novasının bu tip bir özelliği olması beklenemezdi zaten. Mavi boyalı arabasıyla tam gaz Ashleylere giderken onu gaz getirecek ve sıcaklığı unutturacak müzikler iyi gelmişti. Beş dakika sonra Ashleylerin kapısının önündeydi. Kornaya bastı ve onu bekledi. Bu sırada çantasından sigara paketini çıkarttı ve bir tane yaktı. Geniş camlı gözlüklerinin ardından gelen güzel kıza bakıyordu. Elindeki o şeye kızacağından emindi ama söndürmeyecekti de. Üzerindeki mavi kısacık elbisesi ve hoş kolyeleri ile her zaman tanıyıp bildiği arkadaşı tam karşısındaydı. Büyük gözlükleri ve şirin burnunun altındaki şekilli dudakları ile gülümsüyordu ona. Elbisesinin mavisi ile arabanın mavisi oldukça uyumluydu. Gözlüğünün üstünden elindekine baktı. Uyarı gelmişti ve bu günlük onu kırmayacaktı. En azından bu sefer... Sigarasından son bir nefes çekti ve dışarı attı. “Tamam patron attım.” Dedi ve gülümseyerek Ashley’in binmesini bekledi. Nereye gideceklerini yol boyu düşünmüştü. Ash radyo ile oynarken oda direksiyonunu kasaba merkezindeki cafelerin olduğu yere kırdı. Bir iki dükkanı geride bıraktıktan sonra tabelasında büyük harflerle “R&J” yazan yerin yanındaki otoparka park etti. Aynasından makyajını düzeltip kolyelerini dağıttıktan sonra arabadan indi. Ash ile beraber cafeye girdiler. İçeriden gelen müzik sesini bastıran konuşmalar onu rahatsız etmiyordu artık. Birkaç önemsiz insana selam verdiler sadece. Sıkıntıyla oturacak yer bakıyorlardı. Her yer doluydu ve kimse de onlarla takılacak kadar eğlenceli kişiler değildi. En azından eğlence anlayışları uymuyordu ne Nyx ile nede Ash ile...

Biraz daha içlere gittiler. Herkes kendi halindeydi. Tam ikisi de çıkacaklardı ki birden nyx2in gözüne birisi takıldı. Simsiyah saçları ve mükemmel yüz şekliyle bir çocuk tek başına oturuyordu. Çok hoş birisi olduğunu kendisine itiraf etmeliydi. Hem neden onun yanına oturmuyorlardı ki? Ashley’i tuttu kolundan ve “Hadi gel bir yer buldum.” Diyip çekiştirmeye başladı. Tek başına oturmuş onlara doğru bakan çocuğun yanına gidip sandalyeye elini attı. İflas eden ayakları ve terlemeye başlayan ellerinin muhteşem ötesi uyumunu düşünmemeye çalışarak çocuğa karşı :

“Pardon. Sakıncası yoksa oturabilir miyiz? Her yer doluda.”

Der demez sandalyeyi çekip oturdu. “Ash!” dedi ve gelmesini işaret etti. Yüz ifadesinden Nyx’e karşı ne tür şeyler dediğini anlayabiliyordu. Ama o sıcakta bir süre daha araba kullanamayacak kadar yorulmuştu. Çocuğun yüzüne bir kere daha baktı. Etkileyicilik bunun gibi bir şeydi. Yaşını kestirmek mümkün olmasa da en az on sekizdi. Belki de daha fazla. Yok yok! En az yirmi. İçindeki çelişkileri biraz da olsa bastırarak çocukla olabildiğince pürüzsüz bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

“Ben Demetra Nyx. Nyx’i tercih ederim. Bereket Tanrıçasından çok gece Tanrıçasının adından daha çok hoşlanıyorum. Buda Ashley. Kısaca Ash. Rahatsız etmemişizdir umarım.”


En son Demetra Nyx Tranquilli tarafından Ptsi Nis. 27, 2009 2:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ashley Allyson
Root Admin/İnsan
Root Admin/İnsan
Ashley Allyson


Kadın Mesaj Sayısı : 26
Irk : İnsan
Ruh Haliniz : Mühürlenmek.. 2u9qpfc
Kayıt tarihi : 18/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyPtsi Nis. 27, 2009 9:05 am

Mükemmel bir günün sabahı telefon sesiyle başlamıştı. El yordamıyla yanındaki küçük komodinden telefonunu yokladı.Hafif rüzgarın savurduğu perdenin arasından süzülerek yüzüne vuran ışık huzmeleri Ash’in gözlerini kamaştırıyordu.Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu.

Ashley sonunda telefona ulaştı, arayan Demetra’ydı. ”Ah lanet olsun!” - birden yerinden zıpladı ve acele ederken ayağı yerdeki kıyafet yığınlarına takıldı - “Uyuya kalmışım Nyx kusura bakma.Aslında La Push’a gitmek zorunda değiliz…Of hadi ama Washington’ın neredeyse yılın her günü yağışlı olan bir eyaletinde ki bu hava değişikliliğini kaçırmamalıyız.”- yüzüne muzip bir gülümseme yayılmıştı.- “ Tamam hemen hazırlanıyorum.”

Ashley, Boston’dan daha dün geldiği için eşyalarını henüz yerleştirememişti.Bavullarını açtı ve kıyafetlerini karıştırmaya başladı.Ne olur ne olmaz diye yanına en sevdiği mavi mini elbisesini almıştı.Onu giyebileceğini pek sanmıyordu ama hava koşullarındaki değişiklik bu elbiseyi giymek için en uygun zamandı.Çabucak banyoya hücum etti ve dişlerini fırçaladı.Gülüşünü kusursuz kılan dişlerine çok düşkündü.Üstünü değiştirdi.Onun için adeta vazgeçilmezi olan geniş camlı gözlüklerini de taktı.

Birden korna sesiyle irkildi.Demetra gelmiş olmalıydı.Penceresine doğru yöneldi ve ona geldiğine dair bir işaret yaptı.Çünkü Nyx çok sabırsızdı ve Ash inene kadar defalarca kornaya basıp evdekileri uyandıracaktı.Neyse ki onu sessizce beklemişti.Ashley girişteki etajere yöneldi ve bir not kağıdına muazzam güzellikteki el yazısıyla şunları yazdı; “ Psy beni merak etme.Nyxle biraz gezicez.Siz uyanmadan döneriz… XOX “ Yavaşça kapıyı araladı ve sessizce arkasından kapattı.

Demetra onu mavi Chevrolette’in de, sigarasını içerek bekliyordu.Ash bundan nefret ederdi.Arkadaşının bu alışkanlığını bırakması için ona sürekli kızıyordu ancak Nyx bunu pek kale almamasına rağmen onun yanında içmemeye özen gösteriyordu.Gözlüğünün üstünden ona sert bir bakış attı.” Demetra!” - ona sinirlendiğinde hep böyle hitap ederdi - “ Lütfen elindeki şu pis şeyi söndürür müsün! ” Nyx ona gülümsedi ve sigarasını söndürdü.Kasaba merkezine doğru yola çıktılar.Bu sırada Ash de radyoyu kurcalamaktaydı.Bu eski model bu abraya bir cd çalar şarttı.Gerçi radyosunun çalışması bile büyük mucizeydi.

Demetra ileride cafelerin olduğu caddede ki bir otoparka girip arabayı park etti.Birkaç yere baktılar ancak hepsi tıka basa doluydu.Kimse bu bayıltıcı sıcakta gezmek istemiyor, herkes serin ve klimalı bir ortamda oturup sohbet etmeyi tercih ediyordu.En sonun gösterişli tabelasında “R&J” olan bir mekana girmeye karar verdiler.

Diğer yerlerden farksız küçük, gürültülü bir cafeydi.İnsanların sesleri müziği bastırıyor ancak ortaya anlamsız şeyler çıkıyordu.Hiçbir yerde boş masa kalmamıştı.Nyx onu bir o tarafa bir bu tarafa sürüklüyordu.İçeriye doğru ilerlediklerinde gördükleri manzara aynıydı.Tek bir boş masa dahi yoktu.Ashley tam çıkmaya yeltenecekti ki Demetra’nın sesini duydu. “Pardon. Sakıncası yoksa oturabilir miyiz? Her yer doluda.” Sözünü tamamlamasıyla bir sandalye çekip oturması bir oldu.

“Ah Nyx! Bu kadar da olmaz ama.” Diye iç geçirdi Ashley.Utançtan minik elmacık kemikleri kıpkırmızı olmaya başlamıştı.Bundan nefret ederi, aksine bu durumda çok tatlı bir görünüme sahip olurdu.Hele o mahcup bakışları… Demetra bu tarz şeyleri asla takmazdı ama bu kadarda patavatsız olunmaz ki.Bir de Ash’e seslenip onu da yanına çağırması yokmuydu.Ne yapacağına karar veremiyordu.Fakat arkadaşının yanına oturduğu yabancıya karşı tuhaf ve açıklamaz bir çekim hissediyordu.Bu çok ilginçti...

Etkileyici bir görünüme sahip olmasının yanı sıra onda bir şeyler vardı.Huzursuz görünüyordu.Belki de masasını onlarla paylaşmak istemiyordu.Kim bilir… Ancak bu sanki daha farklı bir şeydi.Çocuk ona hayranlıkla bakıyordu.Ashley daha fazla kendini tutamıyordu.Demetra’nın yanındaki sandalyeye, yabancının karşısına doğru oturdu.Gözleri ona kilitlenmiş, büyüleyici bakışlarının derinliğinde kaybolmuştu. Nyx’in neşesi yerindeydi ve Ash ile kendisini çocuğa tanıştırıyordu.Sesindeki heycan somutlaşmış gibiydi.Belli ki bu yabancı ona da çekici gelmişti.Aslına bakılırsa tam Demetra’nın tipi sayılmazdı, ancak bu çocukta insanı ona çeken bir şey vardı.


Ama hayır Ashley’nin ki böle bir çekim değildi.Ruhunun derinliklerine işliyordu adeta… Sanki yıllardır bu yeni gördüğü yabancıyı tanıyor gibi ona karşı büyük bir yakınlık hissediyordu.Kendini düşüncelerinden arındırıp konuşmaya başladı.”Şey… Imm… Merhaba.Biz böyle pat diye oturduk ama umarım sizin için bir sorun yoktur.Yani eğer birilerini bekliyorsanız kalkabiliriz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Black
Kurtadam
Kurtadam
Steven Black


Erkek Mesaj Sayısı : 24
Irk : Kurtadam
Kayıt tarihi : 24/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue72/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (72/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue75/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (75/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue76/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (76/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyPtsi Nis. 27, 2009 12:24 pm

“Pardon. Sakıncası yoksa oturabilir miyiz? Her yer doluda.”

Az önce muhteşem güzelliğin yanında gördüğü kız şimdi kendisinin yanında olmalıydı. Ama gözlerini çevirip ona bakamıyordu bile... Hayatta en son yapacağı şey bir kadına saygısızlık yapmaktı ama şu anda bunu düşünecek durumda değildi. Orada duran –sanki cennetten çalınmış- kıza bakakalmıştı. Bir süre gözlerini ayıramadan bakmaya devam etti. Sonra aklına bir şekilde artık cevap vermesi gerektiği geldi ve gözlerini sadece bir saniyeliğine muhteşem varlığından ayırarak kekeledi.

“Yok yok.. Asla…Yani..Yani oturun.. Lütfen!”

İşin komik yanı kız zaten oturmuştu. Bunları tamamen nezaketen söylemişti ve çılgın bir tip olduğu belliydi. Ama şimdi bunları düşünemez. Düşünemiyordu da zaten… Gözleri hala muhteşem güzelliğindeydi. Güzel gözlerinin altında ki dolgun dudaklarıyla tıpkı bir melek gibiydi. Artık dayanamıyordu. Ona yakın olmalıydı. Ona dokunmalıydı. Yanında ki kızı unutup neredeyse ayaklanacaktı ki yanında ki kız seslendi.

“Ash!” demek ismi buydu. “Ash..Aşkım..Ash!” diye mırıldandı. Bu ismi ömrünün sonuna dek söylemek istiyordu. Asla bu isimden vazgeçmeyecekti. Ve..ve bir başkasının da ona kendisi gibi hitap etmesine de asla izin vermeyecekti. Bunu kimse yapamazdı. Vicudunun titrediğini hissetti. Sakin olmalıydı… Gözleri hala Ash’in üzerindeydi. Arkadaşının yaptığı patavatsızlıkdan utanacak olmuş olacak ki muhteşem yüzü kızarmıştı. Böyle daha bir güzeldi. Her zamankinden daha… Ash’in bulunduğu yerden masasına kadar yürüdüğünde geçen kısa sürede aklından, bu işin nasıl olacağı, ona bulunduğu durumu nasıl söyleyeceğini ve ona zarar verip veremeyeceğini düşündü. Ve hemen sonuncu şıkkı sildi. Böyle bir ihtimal yoktu. Buna izin vermezdi. Üzülerek derin bir nefes verdi çünkü ikisi içinde artık dönüş olmadığını biliyordu. Bu..bu kaçınılmazdı.

”Şey… Imm… Merhaba.Biz böyle pat diye oturduk ama umarım sizin için bir sorun yoktur.Yani eğer birilerini bekliyorsanız kalkabiliriz”

Bu melodik ses… Bu sesi ömrünün sonuna kadar duymak istiyordu. O sesi kimsesinin kendisinden almasına izin vermeyecekti. Gözlerini Ash’ten hala alamıyordu. Ve baştan kimseyi korkutmak istemediği için –ki serseri sanılmak istemezdi- gözlerini devirdi. Derin birkaç nefes verdi ve cevap vermeye hazır olduğunda tekrar Ash’in gözlerinin içine bakarak kekeledi.

“Sorun? Lütfen..Lütfen oturun.. Ben..Ben hayır kimseyi beklemiyordum.. Oturun..Lütfen !” sözcüklerin ağzından hiç bu kadar zor çıktığını hatırlamıyordu. Buna katlanabilirdi. Herkes masaya oturduğunda artık daha rahat bir tavır takınması gerektiğini düşündü ve gülümsedi. “

“İki güzel bayanla oturmak benim için büyük şeref… Ve ödül… Lütfen karşılığını vermem izin verin. Ne içersiniz ?” en içten gülüşüyle gülümsedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Demetra Nyx Tranquilli
İnsan
İnsan
Demetra Nyx Tranquilli


Kadın Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 23/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue87/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (87/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue85/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (85/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyPtsi Nis. 27, 2009 2:06 pm

[color:ceb9="LemonChiffon"]*Şey… Imm… Merhaba. Biz böyle pat diye oturduk ama umarım sizin için bir sorun yoktur. Yani eğer birilerini bekliyorsanız kalkabiliriz.* Kalkmak mı? Çıldırmış olmalıydı. Böyle bir çocuğun yanına oturmuşken kalkıp gitmekten bahsetmek oldukça saçma bir şeydi. Ama neyse ki çocukta onların varlığından rahatsız olmuşa benzemiyordu. Tam tersine orada oturmalarından hoşnut gibiydi. Eh iki tane etkileyici kız ve bir tane karizmatik erkeğin aynı masa da oturmasını herkes büyük bir hoşnutlukla karşılardı. Her ne kadar Ash kadar şirinlikleri ve muhteşem güzelliğini tamamlayan mükemmel fiziğiyle olmasa da Nyx’te oldukça güzel sayılırdı. Ve o çocuk... Kahverengi gözleri ve dalgalı saçlarıyla o kadar da şirindi ki... Delici bakışlarını Ash’ten çevirmemiş olsa bile bu onun Nyx için olan etkileyiciliğini değiştirmemişti.

“Sorun? Lütfen..Lütfen oturun.. Ben..Ben hayır kimseyi beklemiyordum.. Oturun..Lütfen! İki güzel bayanla oturmak benim için büyük şeref… Ve ödül… Lütfen karşılığını vermem izin verin. Ne içersiniz ?”

O kadar içten gülümsemişti ki Nyx yanaklarındaki hafiften oluşan gamzelerini yeni görmüştü. Oda gülümsedi. İlginç bir hoşluk vardı çocukta. Bir türlü anlam veremediği bir çekicilik... Ash’te fark etmiş gibiydi. Nyx ilk defa onu böyle görüyordu. Gözlerindeki ışıltı oradan bile belli ediyordu kendisini. Yüzündeki hafif pembelik o kadar şirinleştirmişti ki onu Nyx bile hayran kalmıştı. Zaten karşılarında oturan çocukta Nyx’in düşüncelerini paylaşıyor gibiydi. Kim olsa hayran kalırdı zaten ona. Kendini bildi bileli Ash her zaman bakımlı, güzel ve mükemmel birisi olmuştu. Bu yüzden de en beğenilen kız hep oydu. Nyx ise kötülükler kraliçesiydi. Ama hiçbir zaman onu kıskanmamıştı. İmrenmemişti de. Birbirlerini tamamlıyordu onların bu zıt karakterleri. Ying ve yang gibi...

Çantasından sigara paketini çıkarttı. Kapağını geriye doğru açıp içinden bir tane beyaz filtreli sigarasından çıkarttı. İçinde üç tane kalmış olması hoş bir durum değildi. Bu kısa bir süre sonra markete gideceğini gösterirdi. Gri zipposunu çıkarttı ve sigarasını yaktı. İçerideki sigara dumanı zaten yeterince fazlaydı. O yüzden de Ash’in laf etmeyeceğini düşünmüştü. Hem zaten o Nyx’ten çok karşılarında oturan çocukla ilgileniyordu. Elleriyle saçlarını düzeltti ve sigarasından bir nefes daha aldı. Çocuğa karşı olan hoşlantılarını bir kenara bırakmaya çalışarak konuşmaya başladı.

“Kimsenin gelmeyecek olması iyi. Açıkçası bu sıcakta başka bir cafe daha arayamayacaktım. – güldü – Ben bir tane kahve istiyorum sade lütfen. Süte alerjim varda...”

Ah o ilginçlikleri yok muydu... Süte ve çikolataya alerjisi olan bir kız. Çok büyük bir utançtı. Depresyona girdiğinde, mutsuz olduğunda, hüzünlendiğinde endorfin salgılayabileceği bir şeyler yiyememek! Sigarasının sn bir iki nefesini de çektikten sonra kül tablasının cam tabanına bastırdı. Havaya yükselen mavimtırak dumanlar kötü bir koku bırakmıştı burnunda. Ağzındaki kuruma hissini geçirecek olan kahvesi geldiğinde ondan hemen bir yudum aldı. İçindeki kafein oranı yüksek bu bardağı bir an önce bitirmek yerine tadına vara vara içmek istiyordu. Gerindi ve arkasına yaslandı. Kalbindeki kıpırtıları da bastırmak istercesine barda oturanlara dikti gözlerini. Adını bile bilmediği o yabancıdan bu kadar etkilenmesi hiçte hoş değildi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ashley Allyson
Root Admin/İnsan
Root Admin/İnsan
Ashley Allyson


Kadın Mesaj Sayısı : 26
Irk : İnsan
Ruh Haliniz : Mühürlenmek.. 2u9qpfc
Kayıt tarihi : 18/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptySalı Nis. 28, 2009 10:38 am

Nyx, ona ters bakışlar atıyordu.Fakat hiç tanımadıkları birinin masasına pat diye de oturmaları yanlış bir davranıştı.Yabancıysa sanki bunu hiç umursamıyor, adeta transta gibi Ashley’ye bakıyordu. O tatlı gülümsemesi insanın içini ısıtıyordu.Konuşmaya başladığında ise kekelemişti.Öyle sevimliydi ki Ashley kendini ona bakmaktan alıkoyamıyordu.Ashley de masaya geçtikten sonra nazik bir tavırla konuşmaya başladı. “Sorun? Lütfen..Lütfen oturun.. Ben..Ben hayır kimseyi beklemiyordum.. Oturun..Lütfen! İki güzel bayanla oturmak benim için büyük şeref… Ve ödül… Lütfen karşılığını vermem izin verin. Ne içersiniz ?” Kibar ve bir o kadarda düşünceli birine benziyordu.Nyx hiç istifini bozmadan çantasından sigara paketini çıkarttı ve sigarasını yaktı.

Normal şartlarda Ash onun bu davranışına kızardı ancak şimdi bunu umursamıyordu, aklı tamamen karşısında oturan yabancıdaydı.Bu farklı bir histi Ashley için.Belki birçok insan ilk görüşte aşk değerdi ama hayır bu bambaşka bir duyguydu.Ona görünmez bir bağla bağlanmış gibiydi.Ve bu bağ onu yabancıya doğru çekiyordu.

Demetra’nın sesiyle kendine gelmişti.“Kimsenin gelmeyecek olması iyi. Açıkçası bu sıcakta başka bir cafe daha arayamayacaktım…” Düşüncelerini açıkça söyleyebilmesi hayret vericiydi.Nyx bunu hep yapardı.Fakat yerli yersiz olmasına dikkat etmezdi.Kimseden bir şey saklamaz dürüstçe aklındakileri söylerdi.Ashley ise asla böyle yapamaz, hemen yüzü kızarır utancını belli ederdi.Genellikle tanımadığı kişilere karşı çekimser davranırdı.Ama Demetra ondan tamamen farklıydı.Hemen uyum sağlayabilen, eğlenceli, kafa dengi biriydi.Herkesin arkadaş olmak isteyip birlikte zaman geçirdiği tipten.

Ash tüm bu karmaşanın içinde kaybolmuşken Nyx ayağına bir darbe indirdi.Birşeyler söylemesi gerekiyordu artık.”Şey… Gerçekten çok incesin… Nyx’in de dediği gibi sıcaktan çok bunalmıştık ve her yer doluydu… Ben de bir çikolatalı milkshake alıyım lütfen. “ Bu havada sıcak içecekler içmek hiçte cazip görünmüyordu.Onun yerine buzlu bir şeyler tercih etmişti.

Bunaltıcı hava cafede oldukça yoğundu.Üstüne üstlük Demetra’nın içtiği sigara da cabası.Cafeye giren yeni çiftin kapıyı açmasıyla derin bir nefes temiz havayı ciğerlerine doldurdu Ash.Arkasına yaslanıp içeceğinden küçük bir yudum aldı ve karşısındaki büyüleyici güzelliğe odaklandı.Onu böyle sonsuza dek bıkmadan izleyebilirdi.Bu anın donup hiç ilerlememesini diledi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Black
Kurtadam
Kurtadam
Steven Black


Erkek Mesaj Sayısı : 24
Irk : Kurtadam
Kayıt tarihi : 24/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue72/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (72/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue75/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (75/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue76/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (76/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptySalı Nis. 28, 2009 12:31 pm

“Kimsenin gelmeyecek olması iyi. Açıkçası bu sıcakta başka bir cafe daha arayamayacaktım…”

Gülümsedi.. Komik, delidolu ve hoş bir kıza benziyordu. Onunla iyi anlaşabilirlerdi. Tabii ki onunla iyi anlaşmaları için tek sebep bu değildi. En güçlü sebep Ash'ti.

"Ben bir tane kahve istiyorum sade lütfen. Süte alerjim varda...”

Tekrar gülümsedi.. Bu kız onu güldürmeyi başarıyordu. "Süte alerji ha?" diye düşündü. Ve yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü. Küçüklüğünden beri sütü çok severdi. Boyunun çok uzun olmasını ve gereğinden iri olmasını başlarda buna bağlamıştı. Ama sonra gerçeği öğrendiğinde...

”Şey… Gerçekten çok incesin… Nyx’in de dediği gibi sıcaktan çok bunalmıştık ve her yer doluydu… Ben de bir çikolatalı milkshake alıyım lütfen. “

Bu sesi her duyduğunda başı dönüyordu. Ve bu neredeyse ilk konuşmaları sayılırdı. Ayrıca bu sebeple de şu delidolu kızın adını öğrenmişti. Nyx.. "İlginç.." diye mırıldandı. "Tıpkı kendisi gibi..." kıkırdadı. Artık muhabbetleri belirli bir seviyeye gelmesine rağmen hala ismini söylemediğini Ash milkshake'ini yudumlarken hatırladı.

"Evet hava çok sıcak.. Buralarda az rastlanır bir hava.. Genelde yağmur severiz, ha ?" hafifçe tebessüm etti. "Bu arada ben hala ismimi söylemedim değil mi ? Ne kabalık..." tatlı bir şekilde gözlerini devirdi. "Ben Steven Black. La Push'ta yaşıyorum. Tanıştığıma çok memnun oldum. Nyx... Ve Ash..." Ash kelimesi ağzından çıkarken elinden gelmeden o kadar istekle söylemişti ki kendisi bile şaşırdı. Hayatının sonuna kadar söylemek isteyeceği tek isim...

Onun için sıcaklık pek farketmiyordu ancak cafede ki insanların iyice bunaldıklarını gördüğünden sıcaklığın ve nemin katlanılmaz derecelere yükseldiğini anladı. Kendi vicut sıcaklığı yüksek olduğundan bu havaların ona soğuk geldiği bile söylenebilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Demetra Nyx Tranquilli
İnsan
İnsan
Demetra Nyx Tranquilli


Kadın Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 23/04/09


Güç:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue87/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (87/100)
Hız:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue90/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (90/100)
Çeviklik:
Mühürlenmek.. Left_bar_bleue85/100Mühürlenmek.. Empty_bar_bleue  (85/100)

Mühürlenmek.. Empty
MesajKonu: Geri: Mühürlenmek..   Mühürlenmek.. EmptyÇarş. Nis. 29, 2009 10:57 am

"Evet, hava çok sıcak.. Buralarda az rastlanır bir hava.. Genelde yağmur severiz, ha ? Bu arada ben hala ismimi söylemedim değil mi? Ne kabalık... Ben Steven Black. La Push'ta yaşıyorum. Tanıştığıma çok memnun oldum. Nyx... Ve Ash..."

Sadece gülümsemekle yetindi. Kibar gülüşü yanaklarındaki gamzeleri daha da görünür kılıyordu. Bir süre Ash ve Steve'in bakışmasını izledi. Hoş çocuktu ve zihninde oluşan ikili de çok güzeldi. Hazır Ash ondan beklenmedik bir şekilde ilk gördüğü birinden bu kadar etkilenmişken bir iki çöpçatanlık olmalıydı. Kişiliğinin oturmuş olduğunu her şekilde anlayabiliyordu. İyi birine benzemesi yeterliydi aslında. Gerçi biraz daha tanımaları gerekirdi ki ön yargıyla verilmiş kararlar hep kötü sonuçlar doğururdu.

Kahvesinden bir yudum aldı ve yerine bıraktı. Sigarasından son bir nefes çektikten sonra izmariti can kül tablasına bastırdı. Yukarıya yükselen mavi dumanı eliyle dağıttıktan sonra ellerini kavuşturup çenesinin altına oturttu. Bir süre sessizce oturdular. Sessizlik en sevmediği şeydi. Konuşma gereksinimi hissediyordu. Hiperaktif birisi olarak fazla sessizlik vardı. Gerçi o an Steve'i düşünüyordu. İyi iki dost olabilirlerdi. Konuşkan ve sıcakkanlı birisine benziyordu. Konuşmasındaki ses tonuysa büyüleyiciydi. Gözlerini ona diktiğini fark etti ve hemen bakışlarını başka yöne çevirdi. Bir süre daha bakarsa tam da âşık olabileceği birisiydi. Evet, uzun saçlı ve çılgın bir havası yoktu eski erkek arkadaşları gibi ama onda diğerlerinden farklı bir şey vardı. İnsanı kendisine çekiyordu.

Havanın sıcaklığına cafenin basık havası da eklenince iyice bunalmıştı Nyx. Arabadan inerken üstüne attığı ince boleroyu çıkarttı ve yanına attı. Gerçekten de kahve o anki en kötü seçimdi. Ash gibi soğuk bir şeyler içmekse tam isabetti. Ama sigarasıyla beraber kahve yudumlamanın tadını başka hiç bir şeyden alamıyordu. Aslında kısa süren sessizlik ona yüzyıllar gibi gelmişti. Arkasına yaslandı ve hafifçe gerindi. Ardından kollarını kavuşturup masaya yaslandı.

"Eee? Konuşun hadi ama. Burada fazlasıyla Hiperaktif birisi oturuyor."

Gülümsedi ve kahvesinin son kalan kısmını bir yudumda bitirip bardağı biraz öne itekledi. Boşunu alan garsona hafifçe kafa sallayarak teşekkür ettikten sonra içindeki Munzur çocuk onunla konuşmaya başladı. *Hadi yakıştıklarını söyle. Hadi ama Nyx!* Susması için onunla tartışmaya başladı. Bozuk kişilik özellikleri yüzünden arkadaşını utandırmak istemese de her şey bir anda gelişti ve istemsiz bir şekilde ağzından bir cümle döküldü.

"Ne kadar da çok yakıştınız."

Birden elini ağzına götürdü. Hayatı boyunca en çok o an kızarabilirdi. Ash yolda ona oldukça iyi bir fırça çekecekti. Ama içindeki Munzur çocuk ona iyi yaptığını söylüyordu. *İşte bu Nyx aferin. Sen busun! Devam etmelisin* yüzü kasıldı ve ellerini indirip sadece gülümsedi kızararak. *Sussana sen minik!* dedi iç sesine kızarak ve Steve’e dönerek:

"Şey yani... Bilmiyorum işte... Errr... Neyse ya. Sanırım susmalıyım."

Dedi ve gafını unutturmaya çalışarak başını başka taraflara çevirdi. Ash onu öldürecekti! Birden çalan telefonunun sesiyle irkildi. Arayan annesiydi. Sıkıntıyla teefonu açtı ve telaşlı sesi sükunetle dinlemeye başladı. Bir kaç dakika hararetle birşeyler anlatan annesini git gide dehşete düşerek dinlemeye devam etti. Ardından da telefonu birden kapadı ve toparlanmaya başladı. "Millet özür dilerim ama önemli bir konu. Benim gitmem gerek. Ash eve umarım tek başına gidebilirsin. Özel şöförünün acil bir işi var. Stev tanıştığımıza memnun oldum. Görüşürüz millet." dedi ve çantasını eline alarak hemen cafeden ayrıldı. Annesini daha önce hiç bu kadar telaşlı görmemişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mühürlenmek..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Forks :: Kasaba Merkezi-
Buraya geçin: